12 Mayıs 2012 Cumartesi

Tarih, polisin, askerin, güvenliğin şiddeti bitirdiğini asla yazmaz. Sadece daha fazla körüklediğini yazar.


İki insan döğüşecekse, sen oraya on bin polis de koysan o döğüş engellenemez. En fazla etkisi azaltılır. Ama o döğüş olur.

Türkiye'nin, askeri güç olarak ne kadar devasa boyutlarda olduğu malum, anlatmaya gerek yok. Bununla birlikte son 10 yılda özel güvenlik ve polisliğin boyutunun da kat kat artmasına ufacık da olsa anlam veremiyorum.

Toplumdaki huzuru polis sağlamaz, sağlayamaz; en iyi ihtimalle husursuzluğun önüne geçer ve bu huzuru sağlamış yapmaz onu. Halkın tamamına yayılan şiddet, nefret, kin, düşmanlık hislerini yok etmeyi bir köşeye bırakıp, her kavgada ayıracak birileri olsun yeter şeklinde bir politika geliştirerek şiddeti azaltamazsınız.

Şöyle bir haber okudunuz mu?

Karşı karşıya gelen gruplar polisin de araya girmesiyle kol kola girip halaya tutuştu...

Okumadınız, okuduğunuz haber şuydu:

Karşı karşıya gelen gruplara, polisin araya girmesiyle büyük bir facia önlendi.

Bunu okudunuz; yani var olan şiddette en ufak bir azalma yok, sadece bunun dışavurumu en az hasarla nasıl atlatılır bunun peşinde devlet.

Böyle saçma, böyle aptalca bir politika olamaz. En dandik mağazanın giriş çıkışlarında ikişer üçer güvenlik, tuvaletinde bile özel kamera, sokaklarda üçerli beşerli gezen polisler, her köşe başında polis araçları, motorlu yunuslar.... bunların insana sağladığı güven şöyle; neyse biri saldırırsa polise doğru kaçarım??  Yani birinin saldırma ihtimali o kadar çok ki, kişi zaten bunun güvenini hiçbir zaman hissedemiyor bu ülkede, en iyi ihtimalle polise sığınma fikri var, artık ölmeden kaçabilirse. -ki polislerin buranın kralı benim atarlanması konusunu da hiç açmıyorum, o devlet öyle bir özgüven sağlıyor ki bu gerizekalılara... Gerizekalı diyorum ve arkasındayım, şu an Türkiye'deki bütün gerizekalılar, ailelerinden baskısıyla polis yapılıyor, çünkü puanı düşük ve çok kolay ve bununla birlikte iş bulma garanti, maaş da kötü değil. Amaan bizim oğlandan bir bok olacağı yok, bari polis olsun diye uğraşıyoruz diye kasıyor bütün aileler. İşte durum budur.-

'Yarınki gösteride 10bin polisimiz görev alacak.'

'Hımmm karşı tarafla mı kavga etsek, polisin jopunun mu tadına baksak? İkisi arasında kaldım.'

Biri de demiyor ki, ya kardeşim bu kavga zihniyeti, bu kin, nefret, düşmanlık zihniyeti nasıl oluştu, nasıl oluşturuldu, bunu nasıl çözebiliriz? Yok, oraya polisi yığak da, biz görevimizi yapmış olak; artık günah bizden gitmiş olsun.

Sokakları polisle doldurmakla değil, insanların zihinlerini doldurduğunuz kin, nefret, düşmanlık duygularını boşaltmakla yükümlüsünüz. Aksi takdirde gün gelir, kurşun geçirmez araçlar, onlarca arabalı kortej, sayısız yakın koruma bile sizi kurtaramaz; bu şiddet sizi de yok eder.



0 yorum:

Yorum Gönder