14 Aralık 2013 Cumartesi

İşini Severek Yapmak Mümkün Mü?

'işini severek yap.', 'ne olursa olsun, sevmediğin işi yapma', 'severek yapmadığın bir işte hep mutsuz olursun...' sayıklamalarını epey salakça bulurum. 

öncelikle dünyada hiçbir insan, 'ben sandalye satıcısı olucam, hayatımı buna adamak istiyorum.' ya da, 'ben tezgahtar olmak istiyorum, çok keyifli bir meslek bence.' ya da 'ben fabrikada tütün sarmak istiyorum, sanki kendim içiyormuşum gibi.' demiyor, böyle bir şey yok.

hepimiz hayal kuruyoruz, kurduk; yazar olucam, ünlü olucam, fotoğrafçı olucam, modacı olucam, ressam olacam, müzisyen olucam tutarında şeylerdi bunlar ve bunların birer kotası vardı; 100 kişilik bir komün düşünün, burada 92 tane yazar çıkabilir mi mesela? kotası bir mekanizma olarak olmasa da vardı ve bu kota hemen hemen '1'di. 1 kişi o şansa sahipti ve oldu. 1'den bir kaç fazla olabilen bir başka ihtimalde hayale yakınsamaktı; modacı olmak isteyip terzi olan, ressam olmak isteyip grafiker olan insanlardı bunlar da, onlar da şanslı, başarılı, zeki ya da artık nasıl bir erdemle açıklarsanız, onlardı. işin içine 'çalışmak' kavramı girince zaten işini severek yapmak deyimi tartışılabilir bir hal alıyorsa da, bunu umursamadan devam edeyim...

işte, geriye koca bir toplum olarak başbaşa kaldık, kimimiz çöpçü, kimimiz temizlikçi, kimimiz avukat, kimimiz öğretmen, kimimiz doktor...

ya hangi birinizi ağrı'daki bir masa başı memuriyetinin hayalini kurdu acaba da, saatlerce, günlerce, aylarca, 30 yaşına merdiven dayamış vaziyette salak bir kpss'ye çalışırken buldunuz kendinizi?

kaçınız üniversitede 1 bölüm tercihinde bulundu mesela, makine'den başlayıp su ürünleri'ne kadar sırf yerleşme amaçlı yaptığımız o tercihler mi sizi hayalini kurduğunuz, severek yapacağınız mesleğe kavuşturacaktı yoksa?

bir nasihat de benden, 'ne olursa olsun, mesleğinizi asla sevmeyin, nefret edin ondan, onu kendi aklınızda şu şekilde rasyonalleştirin, 'kendime ait olacak olan saatlerimde (mesai dışında yani) bir hayat beni bekliyor ve ben o hayatı güzelleştirmek için bu orospu çocuğu paraya ihtiyaç duyuyorum, o nedenle çalışacağım ve 1 dakika bile mesai dışındaki hayatıma işimi karıştırmamaya çalışacağım, beni işimi sevmemi söyleyerek illüzyon misali satın almalarına göz yummayacağım, işimden nefret edeceğim ve sadece işimin gerektirdiği kadar işimi yapacağım, bir adım fazlasına neden gerek olsun ki!'

bir şirkete fazla para kazandırmak, 3 kuruş para kazanmak için günde 3 saat fazladan çalışmak, 3 kuruşluk makam için, bir daha sahip olamayacağın hayatı heder etmek asla ve asla makul bir tercih değildir.

çalışın, çünkü zorundasınız ama asla işinizi sevmeyin, sevecek onca güzel şey var şu dünyada...


(bu yazı 9 aralık 2013'te yazılmış.)

0 yorum:

Yorum Gönder