14 Aralık 2013 Cumartesi

Şafak Pavey ve Dillere Destan Konuşması

şafak pavey'in özgürlüklerden dem vurduğu, paylaşım rekoru kıran o efsane konuşmasından aynen makaslıyorum, '... çiçekli başörtüsü ve daracık pantolonuyla, çamlıca parkı'nın kuytularında, sevgilisiyle öpüşen genç kıza, özgürlüğünü mustafa kemal'e borçlu olduğunu hatırlatmak istiyorum...' 

şimdi bu cümleyi analiz edelim:

'daracık pantolon' kısmı; böyle giyindiğine göre bu göstermelik bir müslüman, asıl müslüman çarşaf giymeli -ama öyle sokağa çıkmasın yobaz-, çarşaf yoksa da bol giyinsin vücut hatları belli olmasın, yoksa bu kadın için herkese göstermelik müslüman demek benim hakkım, makyaj da katiyen yapamaz. yoksa göstermelik müslümandır.

'çamlıca parkı'nın kuytularında' kısmı: kuytu kelimesi yanlış bir eylem yaptığına inanıldığı için vurgulanmış, gene müslüman-öpüşmek kelimelerini oksimoron olarak düşünmüş; müslüman olcam dedin mi, her şeyi tam yapıcaksın, bir kere allah dedin mi, peygamber gibi bişe olcaksın galiba, şafak hanım öyle diyor çünkü. asla günah işleyemez, harama el süremezsin; ama o sürer, çünkü o kemalist müslüman. kemalist müslüman, rakı içer, ama ramazan'da ve cumaları içmez, namaz kılmaz ama fakire yardım eder, etmeyedebilir, zina yapar, yapmayadabilir, çünkü onun için sorun yoktur, kimse ona sen nasıl müslümansın demez, diyemez! ama başörtülü bir kadının asla ve kat'a günah işleme lüksü yoktur, işledimi şafak hanım o kişiyi hemen kuytuda yakalar.

'mustafa kemal'e borçlu olduğu' kısmı: şafak hanım'a şöyle dersem ona laf sokmuş mu oluyorum, 'şu an yaşıyorsan bu özgürlüğünü babanın spermlerine ve annenin yumurtasına borçlu olduğunu hatırlatmak isterim.' gerçekten her nefes alışımızda aklımıza ülkenin kurucu liderinin gelmesi mi lazım?

100 yıllık bir arabanın varlığı korunur, değiştirilmez, el değmez. ama bu arabanın da motoru yüksek ihtimalle perte çıkmıştır, araba zaten yürümez, yürüse de çağın arabalarına ayak uyduramaz. işe yarar bir alet iken, gereksiz bir süs eşyasına dönüşür kısaca. yani demem o ki, devletler antika arabalar değildirler, her sabah cilalayarak, varlığını koruyarak onu ancak rakiplerinin gerisinde kalmasına yol açarsın, onu kullanmalı, tamir etmeli, hata oranını azaltmalı, bozuk parçalarını değiştirmeli ve sürekli yeni modeller geliştirmelisinizdir, bunun kuralı budur.

ama biz hala bir grup erkek ve kadının, baş örtüsüyle buraya giremezsin-girersin kavgasını izleyip duruyoruz. neyse ne, şafak hanım ne harika konuşmuş ama ya, ne laf sokmuş kardeşim öyle akplilere, fiyt fiyuu.

not: 'kadın 7 dakika konuşmuş, o kadar şey söylemiş buna mı takılıyorsun?' diyenler için eklemeliyim ki, habersiz gelen bir soruya cevap verirken gaf yapmıyor orada, belki günlerce, haftalarca silip silip baştan yazdığı, hazırlandığı bir yazıyı okuyor ve böyle bir cümle kurabiliyor, ne dediğinin idrakinde bile değil belli ki.


(bu yazı 31 ekim 2013'te yazılmış.)

0 yorum:

Yorum Gönder